Jeotermal enerji, Dünya’nın iç kısmından gelen ısıyı kullanarak elektrik üretimi, ısıtma, sıcak su temini ve tarım gibi birçok alanda değerlendirilebilen temiz ve sürdürülebilir bir enerji kaynağıdır.
Jeotermal enerji, yaşamın çeşitli alanlarında da aktif olarak kullanılmaktadır. Buhar veya sıcak su, türbinleri döndürerek elektrik üretiminde kullanılırken, binaların ısıtma ve soğutma sistemlerinde de verimli bir şekilde değerlendirilmektedir. Ayrıca evlere, endüstriyel tesislere ve seralara sıcak su sağlanabilir. Tarım sektöründe ise seralardaki iklim kontrolü ve bitki yetiştirme süreçlerinde jeotermal enerji ekonomik ve sürdürülebilir bir çözüm sunmaktadır.
Jeotermal enerji, hem ekonomik hem de çevresel faydalarıyla Türkiye’nin enerji stratejisinde kritik bir role sahiptir. Yer altından gelen bu sıcak güç, ülkenin enerji geleceğini ısıtırken, sürdürülebilir kalkınmaya da önemli katkılar sağlamaktadır. Türkiye’nin jeotermal kaynak potansiyeli, özellikle Batı Anadolu’da yoğunlaşmakta ve bu durum bölgesel kalkınmayı destekleyen önemli bir unsur haline gelmektedir. Elektrik üretiminin yanı sıra konut ısıtması, seracılık, termal turizm ve endüstriyel uygulamalarda da kullanılan jeotermal enerji, dışa bağımlılığı azaltarak enerji arz güvenliğine katkı sunmaktadır. Ayrıca, yenilenebilir bir kaynak olması sayesinde karbon salımını minimize eder, çevre dostu üretim süreçlerini teşvik eder ve yeşil enerji hedeflerine ulaşmada stratejik bir araç görevi görür. Bu yönleriyle jeotermal enerji, hem yerel ekonomiyi güçlendiren hem de Türkiye’nin küresel ölçekte sürdürülebilir enerji dönüşümünde öncü olmasını sağlayan bir kaynaktır.
Türkiye, jeotermal enerji potansiyeli açısından Avrupa’da lider konumda olup, kurulu güç bakımından dünya genelinde dördüncü sıradadır. Sahip olduğu bu yüksek jeotermal kaynak potansiyeli, elektrik üretiminde yenilenebilir enerji çeşitliliğini artırma ve enerji arz güvenliğini sağlama stratejisinde Türkiye’yi kritik bir aktör hâline getirmektedir.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından yayımlanan 2024 Elektrik Piyasası Sektör Raporu verileri, jeotermal enerjinin sektördeki büyüme ivmesini ve stratejik önemini nicel verilerle desteklemektedir.
Jeotermal enerji santrallerinin 2024 yıl sonu itibarıyla toplam kurulu gücü 1.733,51 MW seviyesinde gerçekleşmiş olup, toplam kapasite içindeki payı %1,50 olarak belirlenmiştir. Lisanslı jeotermal kurulu gücü, 2023 yılındaki 1.653,43 MW değerinden, 2024 sonunda dönemde %21,42 gibi dikkat çekici bir büyüme oranı ile 2.007,58 MW seviyesine ulaşmıştır.
2024 yılında jeotermal santraller tarafından gerçekleştirilen toplam üretim 11.241,52 GWh olarak kaydedilmiş ve bu miktar, toplam elektrik üretimi içindeki %3,24'lük bir paya karşılık gelmiştir.
Jeotermal sektöründeki canlılık, regülasyon ve lisanslama süreçlerine de yansımıştır. 2024 yıl sonu itibarıyla toplam 69 adet Üretim Lisansı ile 1.944,63 MWe kurulu güç kaydedilmiştir.
Veriler, jeotermal enerjinin Türkiye elektrik piyasasında yalnızca bir alternatif olmadığını, aynı zamanda hızla büyüyen ve şebeke istikrarına önemli katkı sağlayan stratejik bir temel kaynak olduğunu ortaya koymaktadır.
Türkiye, jeotermal enerji kullanımını artırarak hem enerji üretiminde dışa bağımlılığı azaltmayı hem de çevre dostu uygulamalarla sürdürülebilir bir gelecek hedeflemektedir. Özellikle Ege bölgesi, Denizli, Aydın ve Manisa gibi alanlarda yapılan yatırımlar, Türkiye’yi jeotermal enerji alanında bölgesel bir öncü hâline getirmektedir.
Jeotermal enerji, Türkiye’nin enerji geleceğinde yalnızca bir alternatif değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmanın temel direklerinden biridir. Batı Anadolu’nun derinliklerinden yükselen bu sıcak güç, yerli kaynak kullanımıyla ekonomiye değer katarken, çevreci üretim anlayışıyla yeşil dönüşüm hedeflerine öncülük etmektedir.
Türkiye, artan jeotermal yatırımlarıyla hem enerji arz güvenliğini güçlendirmekte hem de yenilenebilir enerji kapasitesini her geçen yıl daha da ileri taşımaktadır. Bu ilerleme, ülkemizi Avrupa’nın lideri, dünyanın ise sayılı jeotermal aktörlerinden biri haline getirmiştir.