Zorlu İklim Şartlarında Enerji Altyapısı ve Arz Güvenliği Stratejik Önem Taşıyor

GÜNCEL 17.02.2021 - 12:38, Güncelleme: 17.02.2021 - 12:44 3407+ kez okundu.
 

Zorlu İklim Şartlarında Enerji Altyapısı ve Arz Güvenliği Stratejik Önem Taşıyor

Zorlu iklim koşullarında kesintisiz enerji tedarikinin sağlanabilmesi için enerji altyapısı ve tedarik güvenliği kritik önem arz ediyor.

Son dönemde aşırı sıcak veya dondurucu soğuk havanın etkisiyle, dünyada birçok bölgede enerji arzında büyük çaplı kesintiler yaşanıyor. Bu kesintilerin son örneklerinden birinin görüldüğü ABD'nin Teksas eyaletinde mevcut durumda 4 milyondan fazla tüketiciye elektrik sağlanamıyor. Sert kış şartları nedeniyle elektrik talebinin arttığı bölgede, rüzgar, doğal gaz, kömür ve nükleer santralleri donma nedeniyle yeterli elektrik üretimini gerçekleştiremiyor. ABD'nin Teksas ve Kaliforniya eyaletleri ile Pakistan ve Meksika başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan enerji kesintileri, enerji altyapısı ve kaynak çeşitliliğinin önemini bir kez daha ortaya koydu. Norveç merkezli enerji araştırma kuruluşu Rystad Energy Petrol Piyasaları Başkan Yardımcısı Paola Rodriguez-Masiu  yaptığı açıklamada, kaynak çeşitliliğini sağlamanın kritik önem taşıdığına dikkati çekerek, "Kaynak çeşitliliği ve sistem entegrasyonu enerji güvenliğini de beraberinde getiriyor. Enerji sisteminin başka bir bölge veya şehirle bağlantılı olması, son günlerde yaşanan aşırı hava olayları gibi durumlarda daha esnek ve güçlü bir altyapı oluşmasını sağlıyor." dedi. Özellikle yenilenebilir kaynaklardan enerji tedarik edilen bölgelerde şebeke yapısının iyi dizayn edilmesi gerektiğini vurgulayan Rodriguez-Masiu, "Yenilenebilir kaynakların şebekeye entegrasyonu konusunda ciddi zorluklar yaşanıyor fakat politika yapıcılar ve kamu genellikle yenilenebilir enerjide üretim tarafına odaklanıyor. Bu durum da şebeke dizaynının önemini gölgede bırakıyor ama yenilenebilir kaynakların şebeke entegrasyonunun odaklanılması gereken en önemli alanlardan biri olduğunu düşünüyorum. Bu kapsamda, sistem direncini artırmak için hükümetlerin bölgeler veya ülkeler arasında bağlantı kapasitesini artırması gerekiyor. Enerji sistemlerinin farklı kaynaklardan elektrik tedariki sağlayabilmesi kritik önemde."şeklinde değerlendirmede bulundu. Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ (BEDAŞ) Genel Müdürü Murat Yiğit de yaklaşık 5 milyon aboneye elektrik hizmeti sağladıkları İstanbul Avrupa Yakası'nda olumsuz hava koşulları ve doğal afet gibi durumlarda yaşananları anlattı. Olumsuz hava koşulları nedeniyle kesinti sıklığının arttığı dönemler olduğunu belirten Yiğit, "Geçen yıl ocak, nisan ve haziran aylarında yaşanan kuvvetli yağış, fırtına ve hortum sebebiyle elektrik kesintisi sıklığında olağan dışı artışlar görüldü. Örneğin, 6 Ocak 2020'de hava muhalefeti nedeniyle oluşan kesintilerden etkilenen toplam kullanıcı sayısı 251 bin 465 olmuştu. Daha öncesinde 2019'da Silivri açıklarında meydana gelen 5,7 büyüklüğündeki deprem sonrasında 14 bin kullanıcı enerjisiz kalmıştı ama trafo merkezlerinde herhangi bir yıkım olayı yaşanmadığı için 2 saat içinde yeniden enerji arzı sağlandı." diye konuştu. Yiğit, afet veya aşırı hava olaylarına yönelik kriz planlarının önceden çalışılması ve şebeke ihtiyaçları doğrultusunda bakım ve yatırım faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Bu koşullar nedeniyle meydana gelen arızalarda teknolojiden büyük ölçüde yararlanıldığını belirten Yiğit, "Biz bugüne kadar 1000'e yakın noktada uzaktan kontrol merkezi olarak ifade edilen SCADA'yı devreye aldık. Bu sistem sayesinde enerjide kesme ve verme işlemi çok daha hızlı şekilde gerçekleştirilebiliyor. Herhangi bir trafonun enerjisiz kalması durumunda abonelerden çağrı gelmeden Trafo Arıza Bildirim Sistemi üzerinden enerjisiz kalan trafoyu tespit ederek harekete geçebiliyor ve bu sistemlerin katkısıyla arızalara müdahale süresinde iyileştirme sağlanıyor."dedi. ADG Anadolu Doğalgaz Danışmanlık şirketinin ortağı ve Müdürü Gökhan Yardım da Türkiye'de doğal gazda daha önce tek yönlü besleme olduğunu ve kaynakları çeşitlendirmek için farklı ülkelerden doğal gaz alınmaya başlandığını anımsattı. Sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG), yüzer LNG depolama ve gazlaştırma ünitesi ve yer altı doğal gaz depolama yatırımlarının da artırıldığına işaret eden Yardım, "Şu anda ikisi karada, ikisi de yüzer olmak üzere 4 LNG terminali var ve 5'incisi de inşa halinde. Ayrıca, Tuz Gölü ve Silivri yer altı depolama tesislerinin de kapasiteleri artırılıyor. Özellikle kışa girerken, bu depoların ve terminallerin dolu olması çok önemli. Ayrıca, her noktaya pik tüketimi karşılayacak şekilde kompresörlerin yerleştirilmesi, ihtiyaç olan bölgelerde paralel hatların konulması gerekiyor. Bu altyapı yatırımlarıyla Türkiye iyi bir noktaya geldi ve bu yatırımlar genişleyerek devam ediyor. Bölgesel bazda kesintiler olabilir ama Türkiye yedekli çalıştığı için sert kış şartlarında ülke çapında bir gaz veya elektrik kesintisiyle karşılaşmıyoruz. Enerji sektöründe 'yaptık, bitti' diye bir durum söz konusu olamaz." şeklinde konuştu. Yardım, enerji tedarik güvenliğinin sağlanması için pazar durumuna göre analizlerin yapılması ve her senaryonun çalışılması gerektiğini vurguladı. Daha önce çalıştığı rüzgar santrali yatırımında türbin kanatlarına ısıtıcı taktırdıklarını söyleyen Yardım, "Bu santraller yüksek yerlere yapılıyor ve donma olayları olabiliyor. Belki bu ısıtıcılara 5 yıl hiç ihtiyaç duyulmadı ama şu anda bu ısıtıcılar çalışıyor ve kanatlar da donmuyor." dedi.
Zorlu iklim koşullarında kesintisiz enerji tedarikinin sağlanabilmesi için enerji altyapısı ve tedarik güvenliği kritik önem arz ediyor.

Son dönemde aşırı sıcak veya dondurucu soğuk havanın etkisiyle, dünyada birçok bölgede enerji arzında büyük çaplı kesintiler yaşanıyor.

Bu kesintilerin son örneklerinden birinin görüldüğü ABD'nin Teksas eyaletinde mevcut durumda 4 milyondan fazla tüketiciye elektrik sağlanamıyor.

Sert kış şartları nedeniyle elektrik talebinin arttığı bölgede, rüzgar, doğal gaz, kömür ve nükleer santralleri donma nedeniyle yeterli elektrik üretimini gerçekleştiremiyor.

ABD'nin Teksas ve Kaliforniya eyaletleri ile Pakistan ve Meksika başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan enerji kesintileri, enerji altyapısı ve kaynak çeşitliliğinin önemini bir kez daha ortaya koydu.

Norveç merkezli enerji araştırma kuruluşu Rystad Energy Petrol Piyasaları Başkan Yardımcısı Paola Rodriguez-Masiu  yaptığı açıklamada, kaynak çeşitliliğini sağlamanın kritik önem taşıdığına dikkati çekerek, "Kaynak çeşitliliği ve sistem entegrasyonu enerji güvenliğini de beraberinde getiriyor. Enerji sisteminin başka bir bölge veya şehirle bağlantılı olması, son günlerde yaşanan aşırı hava olayları gibi durumlarda daha esnek ve güçlü bir altyapı oluşmasını sağlıyor." dedi.

Özellikle yenilenebilir kaynaklardan enerji tedarik edilen bölgelerde şebeke yapısının iyi dizayn edilmesi gerektiğini vurgulayan Rodriguez-Masiu, "Yenilenebilir kaynakların şebekeye entegrasyonu konusunda ciddi zorluklar yaşanıyor fakat politika yapıcılar ve kamu genellikle yenilenebilir enerjide üretim tarafına odaklanıyor. Bu durum da şebeke dizaynının önemini gölgede bırakıyor ama yenilenebilir kaynakların şebeke entegrasyonunun odaklanılması gereken en önemli alanlardan biri olduğunu düşünüyorum. Bu kapsamda, sistem direncini artırmak için hükümetlerin bölgeler veya ülkeler arasında bağlantı kapasitesini artırması gerekiyor. Enerji sistemlerinin farklı kaynaklardan elektrik tedariki sağlayabilmesi kritik önemde."şeklinde değerlendirmede bulundu.

Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ (BEDAŞ) Genel Müdürü Murat Yiğit de yaklaşık 5 milyon aboneye elektrik hizmeti sağladıkları İstanbul Avrupa Yakası'nda olumsuz hava koşulları ve doğal afet gibi durumlarda yaşananları anlattı.

Olumsuz hava koşulları nedeniyle kesinti sıklığının arttığı dönemler olduğunu belirten Yiğit, "Geçen yıl ocak, nisan ve haziran aylarında yaşanan kuvvetli yağış, fırtına ve hortum sebebiyle elektrik kesintisi sıklığında olağan dışı artışlar görüldü. Örneğin, 6 Ocak 2020'de hava muhalefeti nedeniyle oluşan kesintilerden etkilenen toplam kullanıcı sayısı 251 bin 465 olmuştu. Daha öncesinde 2019'da Silivri açıklarında meydana gelen 5,7 büyüklüğündeki deprem sonrasında 14 bin kullanıcı enerjisiz kalmıştı ama trafo merkezlerinde herhangi bir yıkım olayı yaşanmadığı için 2 saat içinde yeniden enerji arzı sağlandı." diye konuştu.

Yiğit, afet veya aşırı hava olaylarına yönelik kriz planlarının önceden çalışılması ve şebeke ihtiyaçları doğrultusunda bakım ve yatırım faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Bu koşullar nedeniyle meydana gelen arızalarda teknolojiden büyük ölçüde yararlanıldığını belirten Yiğit, "Biz bugüne kadar 1000'e yakın noktada uzaktan kontrol merkezi olarak ifade edilen SCADA'yı devreye aldık. Bu sistem sayesinde enerjide kesme ve verme işlemi çok daha hızlı şekilde gerçekleştirilebiliyor. Herhangi bir trafonun enerjisiz kalması durumunda abonelerden çağrı gelmeden Trafo Arıza Bildirim Sistemi üzerinden enerjisiz kalan trafoyu tespit ederek harekete geçebiliyor ve bu sistemlerin katkısıyla arızalara müdahale süresinde iyileştirme sağlanıyor."dedi.

ADG Anadolu Doğalgaz Danışmanlık şirketinin ortağı ve Müdürü Gökhan Yardım da Türkiye'de doğal gazda daha önce tek yönlü besleme olduğunu ve kaynakları çeşitlendirmek için farklı ülkelerden doğal gaz alınmaya başlandığını anımsattı.

Sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG), yüzer LNG depolama ve gazlaştırma ünitesi ve yer altı doğal gaz depolama yatırımlarının da artırıldığına işaret eden Yardım, "Şu anda ikisi karada, ikisi de yüzer olmak üzere 4 LNG terminali var ve 5'incisi de inşa halinde. Ayrıca, Tuz Gölü ve Silivri yer altı depolama tesislerinin de kapasiteleri artırılıyor. Özellikle kışa girerken, bu depoların ve terminallerin dolu olması çok önemli. Ayrıca, her noktaya pik tüketimi karşılayacak şekilde kompresörlerin yerleştirilmesi, ihtiyaç olan bölgelerde paralel hatların konulması gerekiyor. Bu altyapı yatırımlarıyla Türkiye iyi bir noktaya geldi ve bu yatırımlar genişleyerek devam ediyor. Bölgesel bazda kesintiler olabilir ama Türkiye yedekli çalıştığı için sert kış şartlarında ülke çapında bir gaz veya elektrik kesintisiyle karşılaşmıyoruz. Enerji sektöründe 'yaptık, bitti' diye bir durum söz konusu olamaz." şeklinde konuştu.

Yardım, enerji tedarik güvenliğinin sağlanması için pazar durumuna göre analizlerin yapılması ve her senaryonun çalışılması gerektiğini vurguladı.

Daha önce çalıştığı rüzgar santrali yatırımında türbin kanatlarına ısıtıcı taktırdıklarını söyleyen Yardım, "Bu santraller yüksek yerlere yapılıyor ve donma olayları olabiliyor. Belki bu ısıtıcılara 5 yıl hiç ihtiyaç duyulmadı ama şu anda bu ısıtıcılar çalışıyor ve kanatlar da donmuyor." dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazeteenerji.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.