Manşet

Enerji Arz Güvenliği: Türkiye’nin Türkmenistan’dan Doğalgaz Alımı ve Gelecek Planları

Türkmenistan, Sovyetler Birliği'nin 1991'deki dağılmasından sonra bağımsızlık kazanarak, doğal kaynakları, özellikle de zengin doğalgaz rezervleriyle dikkat çekmeye başladı. Türkmenistan, bağımsızlığından sonra doğalgaz üretiminde büyük bir artış sağlamış ve bu kaynağı ticaret için kullanmaya başlamıştır.

Türkmenistan'ın doğalgaz verilerine baktığımızda, güncel 2024 istatistiklerine göre, Türkmenistan'ın ispatlanmış doğalgaz rezervi yaklaşık 19.5 trilyon metreküp olarak güncellenmiştir. Bu rakam, küresel ispatlanmış doğalgaz rezervlerinin yaklaşık %10'una karşılık gelmektedir. Dolayısıyla Türkmenistan, küresel doğalgaz rezervleri bakımından dördüncü sıradaki konumunu korumaktadır.

2024 yılı verilerine göre, Türkmenistan'ın mevcut doğalgaz üretimi yıllık yaklaşık 80 milyar metreküp olarak gerçekleşmektedir. Bu verilerle yapılan rezerv ömrü hesaplamalarına göre, Türkmenistan'ın mevcut doğalgaz rezervlerinin 244 yıl daha yeteceği öngörülmektedir. Bu durum, Türkmenistan'ın doğalgaz kaynakları açısından uzun vadeli bir enerji güvencesine sahip olduğunu göstermektedir.

Türkmenistan’ın doğalgaz rezervleri, ülkenin ekonomik ve stratejik önemini artıran en büyük doğal kaynaklarından biridir. Amuderya havzasındaki Devletabat yatağı gibi sahalar, yıllardır Türkmenistan’ın enerji sektörünün belkemiği olmuş ve özellikle İran, Çin ve Rusya gibi ülkelerle enerji ticaretinde kritik bir rol oynamıştır.

Türkmenistan, sahip olduğu bu büyük rezervlerle küresel enerji piyasasında önemli bir aktör olarak konumlanırken, alternatif ihracat rotaları ve yeni boru hattı projeleriyle de uluslararası arenada etkisini artırmaya çalışmaktadır.

Türkmenistan’la Türkiye arasında 1998 yılında başlayan doğalgaz ticareti görüşmeler çerçevesinde 1999 yılında imzalanan bir anlaşma bulunmaktadır. Bu anlaşmaya göre 16 milyar metreküplük hacimde doğalgaz alımı ve anlaşmanın 30 yıl süresi olduğu belirtilmiş olup, doğalgaz alımı boru hattıyla getirilmesi planlanmıştır. Bu hat Hazar geçişli Azerbaycan’a oradan da Gürcistan üzerinden Türkiye’ye ulaştırılması planlanmıştır. Türkmenistan hazar geçişli doğalgaz boru hattının o tarihteki mutabakat metnine göre 2000 yılında projenin başlaması ve 2002 yılı ortalarında bitirilmesi belirtilmiştir. Ancak, bölgedeki teknik ve engeller nedeniyle bu süreç zaman içinde çeşitli zorluklarla karşılaşmıştır. Özellikle Hazar Denizi'nin statüsü ve boru hattı projelerinin uygulanabilirliği konusunda çeşitli engeller oluşmuştu. Hazar Denizi'nin statüsündeki belirsizlik, Türkmenistan’ın Türkiye'ye gaz sevkiyatına dair projeleri de etkilemiştir. Türkmenistan, doğalgazını boru hatlarıyla ihraç etmek istese de, bu hatların geçeceği bölgedeki deniz sınırlarının netleşmemiş olması, projelerin hayata geçmesini zorlaştırmıştır.

“Hazar Denizi, beş ülke tarafından çevrelenmiştir: Rusya, Kazakistan, Türkmenistan, İran ve Azerbaycan. Bu ülkeler, Hazar Denizi’nin kullanımı ve kaynakları üzerinde hak iddia etmektedirler. Bu beş ülkenin deniz üzerindeki haklarını nasıl paylaşacakları konusunda belirsizlikler içermektedir. Hazar’ın statüsü üzerinde yoğun diplomatik müzakereler yapılmıştır. Bu müzakereler sonucunda 2018'de, Hazar Denizi'nin hukuki statüsünü belirleyen "Hazar Denizi’nin Statüsü Anlaşması" imzalanmıştır. Bu anlaşma, Hazar’ın deniz sınırlarının ve deniz altı kaynaklarının paylaşımını düzenlemiş, ancak yine de her ülkenin deniz yüzeyi ve deniz altındaki kaynaklara yönelik hakları konusunda farklı görüşler bulunsa da, denizin uluslararası hukuk kapsamında bir deniz olarak kabul edilmesine karar verilmiştir.”

Tüm bu gelişmeler ışığında Türkiye ile Türkmenistan arasında 27 yıl süren müzakerelerin ardından BOTAŞ (Türkiye Petrol Boru Hatları Anonim Şirketi) ile Türkmengaz (Türkmenistan Devlet Doğal Gaz Şirketi) arasında, Türkmen gazının Türkiye'ye tedariki konusunda bir anlaşmaya varıldı. Bu anlaşma kapsamında, 1 Mart 2025 tarihinden itibaren Türkmen doğalgazının İran'a teslim edeceği gazı, Türkiye’ye Swap yoluyla İran-Türkiye doğalgaz bağlantı noktasından, Gürbulak'tan teslim alınacak. Bu şekilde yılsonuna kadar devam edecek bu tedarik sürecinde 1,3 milyar metreküplük bir doğalgaz ülkemize gelmiş olacak.

Miktarın azlığı dikkat çekse de bu anlaşma, Türkiye'nin enerji çeşitlendirme stratejisi açısından önemli bir adım teşkil ederken, Türkmenistan için de yeni bir pazar kapısı aralamaktadır. Türkmenistan'ın zengin doğalgaz rezervlerinin Türkiye üzerinden Avrupa pazarlarına ulaştırılması da uzun vadede gündeme gelebilecektir. Bu gelişme, iki ülke arasındaki enerji iş birliğini güçlendirirken, bölgesel enerji dengelerine de önemli bir katkı sağlayacaktır.

Kaynak: Hazar Geçişli Türkmenistan Doğalgaz Boru Hattı Projesi Muhtemel Geçiş Güzergâhı (Dalmış Ö. Doğalgaz Enerjisi Arz Güvenliği, Tez 2017)

Anlaşmanın asıl önemli bir katkısı şüphesiz uzun vadede Hazar geçişli doğalgaz boru hattı ile Azerbaycan’a oradan da Gürcistan üzerinden geçerek enerji ticaret merkezi Türkiye’den Avrupa gaz piyasasına sunulacağıdır.